Reklam
Reklamı Gizle

Çok büyük bir internet dünyasında yaşarken, 5G ile birlikte yeni bir çağa giriyoruz. Günümüz sanal dünyası artık  ikinci nesil internetten bahsediyor. Dünün büyük sanayi ve endüstri şirkelerinin yerini, yeni nesil teknoloji şirketleri aldı. Peki, nedir bu 5G ve Türkiye yeni nesil teknolojide dünyasını nasıl takip ediyor? Detaylar haberimizde…

5G Nedir?

5G, bir dizi standart uygulamayı ve çok daha hızlı kablosuz internet teknolojilerini tanımlamak için kullanılan bir terimdir. 5G, 5. nesil olduğu için altyapının 5. kez değiştiği anlamına geliyor. Her yeni nesil teknolojide bu altyapının değişmesi yada eklemeler yapılması gerekiyor.

5G ile 4G Arasındaki Farklar neler?

Yeni nesil bir kablosuz teknolojiye geçiş yapıldığında, en dikkat çeken özellik internetin hızı olur. 5G ağları, 10 Gbps ile 20 Gbps’lik hızlara ulaşabilecek potansiyele sahiptir. 5G, 4G ağlarının hızlarını geçmekle yetinmez ve aynı zamanda birçok insanın evindeki kablolu internetten de çdaha hızlıdır. 5G, fiber optik bağlantılara rakip olacak düzeyde ağ hızları sunar. 5G’nin sunduğu en önemli özellik hız’dır fakat diğer özelliklerden bir tanesi de ağ gecikmesinde azalma sağlamasıdır yani ping’i en az düzeye indirir. 5G, telefon ile karşı sunucu arasındaki verilerin iletilmesi sırasında geçen süreyi bir hayli azaltır ve veriye ulaşımın daha hızlı olmasını sağlar. Ağ gecikmesi birçok etkene bağladır fakat 5G ağları ideal koşullarda, 4G’ye kıyasla 60 ila 120 kat daha düşük gecikme verir. Bu gecikme hızları, sanal gerçeklik gibi bir dizi uygulamaları da günümüz şartlarında kullanılabilir hale getirir. ,

Daha yüksek hız, daha düşük gecikme süreleri ve tek seferde daha fazla cihaz bağlama yeteneği vaat eden 5G teknolojisinin veri alış-veriş hızını “uçurması” bekleniyor. Endüstriden lojistiğe, enerjiden tarıma kadar pek çok sektörde taşları yerinden oynatacak değiştirme ve dönüştürme gücüne sahip olan bu teknolojinin gerçek potansiyeli ise henüz tam olarak bilinmiyor. İş piyasası ve bireysel kullanıcılar açısından dönüşümün  aracı olan 5G teknolojileri, bugün ABD ve Çin arasında yaşanan ticaret savaşının altında yatan gerçek neden olarak da gösteriliyor.

5G teknolojisi, ülkeler için, endüstri için bu alanda çalışan teknoloji firmaları için gerçekte ne ifade ediyor?

5G aslında daha gelişkin bir sanal ağ. 5G teknolojisi, 4G teknoloji sistemini üç farklı yönde iyileştirmeye çalışıyor. Bunlar biri dikey yönde ve daha hızlı iletişim olsun isteniyor. Aynı zamanda çok sayıda algılayıcı ve sensörü birbirlerine yakın konumlandırıldığında bile bu yoğun trafiği algılayabilecek bir sistemden söz ediliyor. Ayrıca, endüstriyi ilgilendiren kısmı var. Çok düşük gecikmeli ve her sinyalin mutlaka hedefine hatasız erişimini sağlamayı hedefleyen bir sistem ki bu fabrikalarda birbirleriyle konuşan robotlar anlamına da geliyor.

5G’nin tüm sektörleri etkileme gücü

G20 ülkelerinin 19’unda 2021 sonu itibariyle 5G frekans ihaleleri yapılmış olacak. Bazı ülkelerde ise neredeyse tamamen bitmiş olması bekleniyor. 5G’ye erken geçen ülkelerin de özellikle fabrika otomasyonlarında kullandıkları ölçüde bunun avantajlarını en erken şekilde görmesi bekleniyor. Teknoloji altyapı sektörü dünya ekonomisinde büyük bir güç ve bu durum tüm sektörleri etkileme gücü olduğunun altını çiziyor.

Dengeler değişecek

İkinci nesil internet, yeni internet şirketleri yaratacak. Bu firmaların değerleri trilyon dolar’larla ifade deilecek çünkü bu potansiyel kesinlikle var. Hatta ikinci nesil internetin büyük firmaları, birinci nesil internetin büyük firmalarını yok edecek. Şimdilik kararlı denge noktaları yok bu teknolojide. En önde dahi olsanız durduğunuz anda yok olma riski ile karşı karşıyasınız. Bu çok stratejik bir nokta ve kaldı ki  ABD ve Çin arasında neredeysa ticaret savaşı başladı ve devam edecek gibi görünüyor. Çünkü dünyada da konuşulan konu aynı: Çin’in durdurulmasının yükselişi. Neticede, ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşı -ki bu çip üretimine de yansıdı- bunun temeli tamamen teknolojik gücü kaybetmeme savaşı ve hiçbir şey uzun vadede Çin’i hedefinden saptıracak nitelikte değiller. Çin kabaca önümüzdeki “20 yıl içinde ABD ekonomisini geçecek” gibi bir söylem bile var.

Türkiye’de durum nedir?

Türkiye 4i5G kullanan ender ülkelerden biri. Ülkedeki fiber altyapısı 5G uyumu için yeterli olmasa da  5G’ye geçerken bu fiber altyapı üzerinde ileleyecek.

 “Türkiye’de 5G için en erken 2022-23 senesinde frekansların tahsis edileceği söyleniyor. G20 ülkeleri içinde frekans ihalelerini ne zaman yapacağını ilan etmemiş tek ülke Türkiye. Ülkeye ileri otomasyon kullanan fabrikalar kurulması, yerli ve yabancı yatırımları ve rekabet için çok önemli.

Endüstri 4.0 ya da yeni nesil endüstride Almanya, Japonya, Çin, ABD gibi önde giden ülkeler birinci ligde yer alıyor. Türkiye’nin şimdilik ikinci ligde yer alıyor.  Çok ciddi bir imalat sanayimiz var ama alt yapının yenilenmesi gerekiyor. Sektörün gelişimini ve ülkeye gelmesini geciktirmenin kendi başına çok ciddi bir maliyeti var. çünkü 5G’de rehavet şansımızın olmadığı biliniyor.

Türkiye’de öncelik; teknoparklar, osb’ler, finans merkezleri olacak

GSMA, 2025 yılında dünyadaki tüm kablosuz bağlantıların yüzde 16’sının 5G olmasını bekliyor. Bu nedenle 5G’nin, yazılım geliştirecek firmalarının bulunduğu teknoparklara, OSB’lere, finans merkezlerine öncelikli olarak ulaştırılması gerekiyor. Türkiye bir turizm ülkesi; havalimanları, kongre merkezleri, 5 yıldızlı oteller, 5G ile bir an önce buluşturulması için adımlar atması bekleniyor. Örneğin Lütfi Kırdar’da 5G alt yapınız olmazsa yarın öbür gün oraya konferans getirmeniz mümkün olmayacak.

Özel lisans konusunda da mevzuat ile ilgili engellerin kaldırılması gerekiyor. 5G ağlarının kurulmasına kimse karşı çıkmıyor elbette fakat asıl tartışma konusu bu teknolojileri kim kuracak?

Dünyada 5.6 milyar, halihazırda ise 8 milyar potansiyel cep telefonu kullanıcısı var. Fakat bir fabrika içine girdiğinizde hareketli ya da hareketsiz tüm nesnelere sim kart taktığınızda buzdolabı da bir terminal haline geliyor. Günümüzün en kârlı sektörü terminal sektörü. Herkes terminalin peşinde aslında. 8-10 milyarlık terminal sayısı yerine trilyona giden rakamdan söz edilşiyor ve bu pastada herkesin gözü var.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir